Visa’nın Avrupa çapında 8.000 tüketicisi ve 2.000 KOBİ iştiraki ile yürüttüğü en son pazar araştırması, insanların mevcut alışveriş alışkanlıklarını yeniden değerlendirdiğini ve devam eden yaşam maliyeti nedeniyle mal ve hizmet alıp satmanın daha sürdürülebilir yollarını aradığını ortaya koyuyor. Avrupa pazarlarında iklim değişikliğinin etkileri. Visa, sürdürülebilirlik yönünde adım atmak isteyen kişi ve işletmeler için Dönüşüm Ekonomisi ve bu kavram altında tanımlanan 6 ekonomik faaliyet sunmaktadır: Kiralama, yeniden doldurma, tamir etme, yeniden dağıtma, ikinci el satma ve kullanım ömrü sonunda iade etme.
Opinium araştırma şirketi tarafından Visa için ankete katılanların %87’si halihazırda en az bir Dönüşüm Ekonomisi faaliyeti gerçekleştirmiştir. Bu altı davranışta “ikinci el satmak” Diğerlerine göre daha çok anlaşılan ve kabul edilen bir davranış olarak göze çarpmaktadır. Tüketicilerin %45’i geçen yıl içinde eşyalarını en az iki kez satışa çıkardı. Avrupa’daki KOBİ’lerin %25’i zaten bu seçeneği sunarken, %48’i gelecekte bunu yapmayı planladığını söylüyor. Tüketicilerin %27’si, daha uygun fiyatlı olacağı için onarılmış veya yenilenmiş ürünleri satın alabileceklerini söylüyor. 65 yaş üstü insanlar, ömürlerini uzatmak için eserlerin onarılmasına en olumlu bakıyorlar. Tamir için yeniden doldurmak da tüketicilerin neredeyse üçte biri için bir tasarruf hedefi olarak tercih ediliyor. Kullanım ömrünü tamamlamış ürünlerin iadesi, gelecekte tüketiciler tarafından benimsenmesi en muhtemel davranış olarak göze çarpmaktadır.
Visa Güney Avrupa Pazarlama Lideri Birimi Gönülşen, “Evimiz olan Dünya hakkında daha fazla farkındalık yaratmak ve insanları daha sürdürülebilir davranışlara davet etmek amacıyla Nisan ayı ‘Dünya Ayı’ olarak kabul edildi. Visa’da etik, sorumlu ve sürdürülebilir davranışla hareket etmeye ve sürdürülebilirliği tüm adımlarımıza dahil etmeye çalışıyoruz. Tüketime dayalı bir ekonomiden döngüsel ve kendini yenileyen bir ekonomiye geçiş, başlı başına bir dönüşüm anlamına gelmektedir. Öte yandan, Visa tarafından yaptırılan bu araştırma, toplumda daha sürdürülebilir seçeneklerin bulunduğunu ortaya koyuyor. Paydaşlarımızla birlikte farkındalığı artırabilir, hem küçük işletmeleri hem de tüketicileri destekleyebilir ve küresel ölçekte daha sürdürülebilir tüketim seçeneklerine ilham verebiliriz. Dönüşüm Ekonomisi adını verdiğimiz uyarlanabilir bir ekonomiye geçişin kapsayıcı ve herkes için erişilebilir olmasını istiyoruz.”
Tüketicileri motive etmek önemlidir.
Visa ve Opinium’un araştırmasına göre, Dönüşüm Ekonomisinin yayılması için bireylerin ve küçük işletme sahiplerinin bu alandaki fırsat ve tasarruf potansiyelini anlamaları çok önemlidir. Ankete katılan yetişkinlerin dörtte biri, mali fayda sağlayabilecekleri ve örneğin, kullanılmış giysilerini veya mobilyalarını satmak için bir uygulama yükleyebilecekleri veya fazla yiyeceği yeniden dağıtmak için harekete geçebilecekleri takdirde bu faaliyetlere katılabileceklerini söylüyor.
Çevresel faydalar da tüketiciler için değerli bir itici güçtür. Araştırma, her 10 yetişkinden 9’unun son üç ayda çevre dostu faaliyetlere aktif olarak katıldığını ve %93’lük bir çoğunluğun daha az ambalaj kullanmanın çevre ve toplum üzerinde etkisi olduğunu düşündüğünü ortaya koyuyor. Yanıt verenlerin yaklaşık yarısı (%43), Dönüşüm Ekonomisine dahil olmanın ana nedeni olarak atıkları, ambalajları veya plastiği azaltmayı belirtiyor. Bu durum çevre sorunlarının ve maliyetlerinin bireyleri Dönüşüm Ekonomisine yönlendirdiğini göstermektedir.
Dönüşüm Ekonomisi KOBİ’ler için yeni fırsatlar sunuyor, iş hacmini artırıyor
Tüketici tercihleri değiştikçe işletmeler için fırsatlar da değişiyor. Avrupa’da döngüsel ekonomiye geçişin 2030 yılına kadar 900 milyar Euro’luk ekonomik fırsat yaratacağı tahmin ediliyor ve veriler işletmelerin de fırsatı değerlendirdiğini gösteriyor. Dönüşüm Ekonomisi hizmeti veren KOBİ’lerin yıllık gelirleri son iki yılda %22 artarken, büyüme potansiyellerinin daha yüksek olduğu görülüyor. Tüketicilerin çoğu (%69), Dönüşüm Ekonomisini benimseyen işletmelerden iş veya hizmet satın alma olasılıklarının daha yüksek olduğunu belirtiyor. Avrupa genelinde ankete katılan KOBİ’lerin neredeyse tamamı (%91) daha sürdürülebilir iş yapma yöntemlerini benimsemek istediklerini söylerken, dörtte biri gelirlerinin %20’sini bu yönde yatırım yapmak için kullanabileceklerini söylüyor.
